Sorma be gözüm...
Bir sebeb sorma ne olursun
soluğumun sessizliğindeyim unutkanlığa kesişen tüm yollarımı unutmak üzereyim... Yeni bir suratı kazıdım aynalara içinde sallandıkça hayallerim dur durak bilmeyen öfkem saç tellerim, dişlerim benim değil yolunda gitmeyen birşeyler var duvarların soğukluğu insanların kimliksizliği korkutuyor beni bir yerlerde dağdan,taştan toplanmış krizantem çiçeği kadar ekmek yiyip,su içmek kadar zor şimdi düşünmek seni adım adım cebimde bir yanık yüz bozukluğu kıralan kemiğimin acısını belleğime sarmaladığım güneşin ardındaki özlem gibi bilsen sana ne kadar da uzağım tüfeğime, kabzama itaat sol adımla başladığım uygun yürüyüşler bileklerimi örseleyen şınav vaziyeti ruhumu yırtıp geçen bağrışmalar bir yalnışa gömdüm bütün bildiklerimi şehvetim sıfır noktasında yalnızlık kadar zor, yağmur altında yürümek kadar zor şimdi burda bulmak seni... İBRAHİM YALÇIN 23.04.2011 Marmaris İ.Y.L.Ç.N |