İçim Dışım Gibi Şaşkın...İçim dışım gibi cilalı İçimin dışıma dönük tarafı Gözümün özüme yakın tarafı Kamçılar her nefeste Aynalara kazınmış adını… Yağmur kokusuna Bütün kapılarım aralı Ecelli cehrelerin şakağı gibi Beyazladı kapı kolları Gıcırtılar gıcırtılar Götürür beni ölüm korkusuna Acımasızlığa yenik düşlerim Çirkefliği yaşatırken göğsümde Ense kökümde esrarlı bir insan eli Ömrümün yıkılan tepeleriyle oynaşır Uçucu bir duygu gibi hafifim Gizi çözülmemiş bir aşk tablosu gibi Anlamsızım… Çöküntüye uğradı hayal köşküm Şimdi yarım kalmış kanayan bir şiirim… Sararmış takvimin efsunu Zamanın çatlak su tesrisine sızar Ah gözlerim perdesiz gözlerim Geleceği geçmişin Tozlu aynalarında parçalar… Yalnızlığın ufkunda kök salıp Sonsuzluğa yelken açmışken Yine dipsiz kuyular çalar büyümü Fısıltılı ıslaklığım alıp götürür Yılların sırtımı kemiren yükünü Çırılçıplak duygular ele verir kendini Tutuşturur aşktan soyunmuş bir bedeni İçimin dışıma dönük tarafında Uzağı gören uzun bir ayna Aynanın bana dönük tarafında Unutulmuş bir yüz.. Çırılçıplak aşkı giyen bir görgüsüz… Nemi oldu şimdi… İçim dışım gibi şaşkın… OĞUZHAN SOYLU 22/04/2011 |