zırhsızkainatı kusuyor bellek ağırlıklarını atıyor ruh tecavüze uğramış yolların çakıl taşlarını temizliyor ayaklarından tel örgülere yapışan saçlarını kesiyor bağdaş kurmuş minderine gece tüm oklarını gönderiyor zırhsızım silahım yok, sığınağım yok kanı sızıyor alnımdan bütün vurulmuşluklarımın hissizim ... kervanlar geçiyor uzaklardan başlarını cadı saraylarına bırakıyor toprak bedenler heybelerinde ruh artıkları biriktiriyorlar mataralarında mor gülüşler aramayın, bütün güzel rüyalarınızı kötüye yoran benim fettan âsâ zehir senfoni kara kasırga hatta kuytularda dünyayı kıyamete yaklaştıran benim üzgünüm dedim ya hissizim ... |
fettan âsâ
zehir senfoni
kara kasırga
hatta kuytularda
dünyayı kıyamete yaklaştıran benim "
sustum .
yutkundum.
yutulur mu bilmem ...