MUSALLA TAŞINDA SEVDARotası belli değil, pusulasız bir aşka, Yelken açmıştı gönül, bu hepsinden de başka. Buyur etmiştim seni, yüreğimdeki köşke. Mutluluk bahçesinden, sevdalar derilerek, Gönlün her hücresinde, salâsı verilerek, Bir musalla taşına, yatırıldı bu sevda. Seni bahar sanmıştı, gönüldeki hazana. Bin kere şükür etti, bu yazıyı yazana. Sevdalar değişmişti, sende uydun düzene. Vefasızlık zaferdir, nara at gerilerek, Gönlün her hücresinde salâsı verilerek, Bir musalla taşına, yatırıldı bu sevda. Yazıldın yüreğime, mutlu etti sözlerin. Kör bir kuyu misali, aşka tuzak gözlerin, Sabrın barajı çöktü, akla ziyan nazların. Yıkılan dağ misali, umutlar serilerek, Gönlün her hücresinde salâsı verilerek, Bir musalla taşına, yatırıldı bu sevda. Bir müebbet sevdaya, hüküm giymişti gönül. Her cezaya razıydı, ödül saymıştı gönül. Aşkın saraylarında, tahta koymuştu gönül. Son celsesi yapıldı, kalemi kırılarak, Gönlün her hücresinde salâsı verilerek, Bir musalla taşına yatırıldı bu sevda Beddua çıkmaz dilden, dikensiz gül dilerim. Nasıl yazdıysam gönle, yine tekrar silerim. Her duamı yükledim, meleklerle salarım. Umut başka bahara, yaşama sarılarak, Gönlün her hücresinde salâsı verilerek, Bir musalla taşına, yatırıldı bu sevda. 26 Şubat 2011 Antakya ŞİİRİME SES OLAN SAYIN ERBİL EFE DENGEL’E TEŞEKKÜR EDERİM. |
saygılarımla çok çok güzeldi