BENİM ŞEHRİM
Uçak piste indiği andan itibaren,
Heyecanım dorukta. Aprondan geçiyorum, O yorgunlukla, bir solukta. Şehrim, Benim şehrim. Özlemle ayak bastığım, Gecesi yorgan ve yastığım. Özlemini yüreğime astığım, Şehrim, Benim şehrim. Şimdi gece, olsun Yine sabah olacak, nasılsa. Yürürken şehrimde, Kokusu içime dolacak, nasılsa. Uykum var, Ama, önce seni gezmeliyim. Kuvvetli bir iç çekip, Havanı hazmetmeliyim. Caddeler ışıl ışıl, Renkli neon ışıklı tabelalar. Ara sokaklar sessiz, Ürkütüyor acabalar. Bir kadın bağırdı, ’Hırsız var, yetişin’ diye, Arabanın biri ezdi geçti, bir adamı, Kaçıp gitti, arkasına bakmadan. Köşe başları fahişelerle dolu, Gençler falçata sallıyor, ellerinde. Kulaklarında küpe, Saçlarında renkli jöle. Polis sirenleri çalıyor, İnletiyor geceyi, Katiller sağa sola mermi sıkıyor, Vitrin camları etrafa dağılıyor. Ayakkabılarımı boyuyor, boyacı Kazık marka. Cikletçi almıyorum diye kızıyor, Satıyor zorla. Polis dikildi başıma, şüpheliyim diye, Yatırdı asfaltın zift kokulu zeminine, Üstüne üstlük çantamı karıştırdı Ekstradan bir kaç tekme yapıştırdı. Şehrim, Benim şehrim. Ne oldu sana, ne hale getirdiler. Daha ilk geceden yüreğimi bitirdiler. Özlemimdin, aşkımdın Yutkunamıyorum, boğazımı düğümlediler. Şehrim, Benim şehrim. Kalamam artık sende Özlemin ağırlaştı bende. Yüzüm gülmüyor, Hasretin yakışıklı durmuyor, bu bedende Şehrim, Benim şehrim. Elveda sana, Anladım ki; sen bana göre değilsin Bende sana. Geri döneceğim, hasretinle yana yana. Çünkü seni koklayamadım, kana kana. Gecen kararttı, Işıkların aydınlatmadı. Özlemin açmadı, Yüreğimde bir vedan bile kalmadı. Ellerim kalkıp, el de sallamadı. Şehrim, Benim şemrim, olmadı. |
sevgili
yalnızlık
sen
tebrikler.