ÖLÜMDÜR BİRAZ HER İHANETİntihardır biraz her ihanet Kaybetmektir kendi yüzünü Bilemeden yüzsüzleştiğini Şafağın böğrünü parçalayan Çakal sesleriyle bırakmaktır kendini Karanlık uçurumlara Kendini yitirmektir biraz da ihanet Sesini duymamaktır gönüllerin Dönüşü olmayan bir yolda kaybolmaktır Ve hayat gizli bir defter tutar Aldatan aldanmışlara Yalnızdırlar artık onlar Ki yalnızlık ilk adımıdır yanlışlığın Ruhun çıkmayan kiridir Biraz da ihanet savurmaktır kendini Bir cehenneme Ki tanrı bile unutmuştur onu Ve o çorak bir toprakta çatlayan Aşksız bir surattır artık kendini bulamayan Ve ölümdür biraz da her ihanet Kendini vurmaktır biraz Gözü yaşlı bir sevgiyi Geride bırakırken Kalan gururludur en azından Vurur şavkı denizlere gururunun Yalnızlığının yapışkan öpücüğünü almıştır Yüzünü kaybeden aldanış Bir korkaktır Ve dönüş yollarına düştüklerinde Yalnızlıklarını bulurlar Yüzleri kaybolmuştur Donup kalmıştır kalpleri Mazi tükürürken suratlarına Kaybolup giderler kendi ihanetlerinin adlanılmışlığında |
Adanmışlığının en çıplak suretini jiletleyen meczubi bir varoluşla yalpalanan benlikleri ,sadece ben merkeziyetçiliğiyle kendisini haklı çıkarmaya çalışan haklılığı kendilerine pay eden sıradan bir avuç insan işte...
Gidebildikleri kadar gitsinler nasılsa her giden biraz katil değil midir?
Okumak için kötü bir zaman seçtim.
Kutluyorum çağlayan yüreği...