Mezopotamya
Harran’dan Babil’e bir yol gider.
Nehirler,vadiler,köyler... İlk evcil hayvan, İlk tarım, İlk ateş, İlk yazı... Kısaca; Adem ile Havva’nın ilk torunları İnsanlığın geleceğine koymuşlar ilk harcı. Güneşte altın başakların bereketi Ve Ateşin yakıcı hikmeti İşte Newruz’un ilk gizemi Belki tufandan hemen sonraydı Dünyanın ilk üniversitesini kurdular Harran’a. II Babil, Dünya var oldukça Söylenecek ihtişamın. Asma bahçelerinde krallar,kraliçeler Arzı endam ederken Nuh’un tayfaları -ki onlar- atalarım, Artık toprakta gösteriyorlardı hünerlerini. Aşağı Mezopotamya,yukarı Mezopotamya, Nemrut’tan Babil’e Bereket ekiliyor,bereket biçiliyordu. III Nemrut,kadim tanrılar katı. Güneş önce sana secde ediyor. Sonra aleme lütfediyor. Nemrut Zagros’a bakar. Zagros’un öte yakası da Mahabat. Mahabat,darağaçların utancında. Zamansız bir yangın. Yangına mı,zamansızlığına mı yanayım? Ekmeğimdeki iğrenç kıl, Stalin’in bıyığından mı,Şahın sakalından mı? Her ikisinin olduğunu biliyorum. Bu kalleş hançerin... IV Murat suyu akar Akar da bendini yıkar. Çaresiz bir Kürt kadını Ağıt yakıyor kadersizliğine. Ağıt değil,aslında bir isyan... Kaç bin yıllık bir çığlık Çarpıyor Süphan’a,Nemrut’a Yansıyor Fırat vadisine Oradan ovalara,yaylalara Dalga,dalga; bir küheylan tayı oluyor. Kimler geldi,kimler geçti? Zerdüştler,çanlar,minareler... Oklar,kılıçlar,toplar,tüfekler Napalmlar,kimyasallar... Ve hepsi,ama hepsi.. Engereğin ölümcül zehirini akıttılar. Yakılmış köyler, Kan akan Munzur, Zehirli bulutlarıyla Halepçe... Paslı ihanet hançeri yine sabırsız kınında. V Alıçlar çiçeğe durmuş Arılar,kelebekler çiçekte. Bu mevsimde ayaz olur mu? Hoyrat poyrazlara tahammül kalmadı. İhanet hançeri çürümeli kınında. Harran’dan Babil’e bir yol gitmeli Petekleri bal,dalları yemiş basmalı... Fesih Çelik (30.01.2005-İST) |
anlamlıydı
kutluyorum