lafbaz
yırtık kenarından sarkan akıl
yeşil ya da kırmızıya ramak kalmış söz mateminde sarsılırken caddeler bir kurusıkı lafbaz cereyana kapılmış dönemeçlerde yavaşlarken keyifler susmak için düşünmeye ne hacet hazların mırıltıya dönüşümünde yıpratılmış kuyruk sokumundan yaşam hayıflanmaya kasılırken dudak bükmeler sokulduğu kasıklardan itilen dünya buharı üzerinde doluşmuş çığlıklar ince belli karga burunlu sokak lambasında tenine çekilme telaşında meydanlar dil üzerinde yuvarlanan iç çekiş küçücük hayallere büyükçe etiket sektirerek fırlatılan zamandı |
Bu da bu tarz şiir okumanın tadı olsa gerek Saygılarımla..