)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-139-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………………………………………………
Ola ki Biz Ola ki biz bu sevdaya tutulduk Ah edip sevdayla çürüyelim mi Herkes şahinini almış koluna Biz de yarimize yürüyelim mi Aşıklar zikreder doğru yolunu Neylemeli ağam dünya malını Ak alnın üstüne zülfün telini Tarak vurup zülfün tarayalım mı Kesildi imdadım yoktur dermanım Bu dünyada çoktur ah u efganım Cesette kalmadı süzüldü kanım Bir gonca gül gibi kuruyalım mı Nazlı dilber sen kendini översin Yağmur olur semalarda yağarsın Allahın emriyle beni seversin Sevmesen sevdadan farıyalım mı İkrari’yim erimişim tuz gibi Ela gözler sürmelenmiş saz gibi Ağustos ayında karla buz gibi Seni her gördükçe eriyelim mi ……………………………….. Aşık İkrari-1- ……………………………. 1844-1904. Yusufeli’nin Okar (şimdiki adı Havuzlu) köyünde doğdu. Asıl adı Mehmet’tir. Küçük yaşlarda şiire ilgi duymaya başladı. Geçimini topladığı meyveleri Erzurum ve çevresinde satarak yaşamını sürdürmeye çalışan İkrari, aynı zamanda gittiği yerlerde çeşitli konularda destan, koşma ya da taşlamalar söyleyerek tanındı. Döneminin aşıklarından birçoğuyla karşılaşan İkrari, özellikle Aşık Sümmani’yle karşılaşıp tanışmak istemesine karşın bunu gerçekleştiremedi. Torunu Aşık Pervani’nin aktardığı bir anlatıya göre, İkrari, Sümmani’yle karşılaşmak için Narman’a gitmek üzere yola çıktığında, Sümmani de aynı düşünceyle İkrari’nin yanına gitmek üzere Narman’dan ayrıldı. Yolda birbirleriyle karşılaşıp selamlaşan aşıkların her birinin içinden, karşılaştığı kişinin görüşmek istediği kişi olduğu düşüncesi geçti. Gerçekten de biri Narman’a öteki ise Yusufeli’ne vardığında içinden geçenlerin doğru olduğunu anladılar. Aşık İkrari, şiirlerinde dinden sevdaya dek değişik konuları işledi. Ancak özellikle güzellemeleri ile tanındı ve kendisinden sonraki birçok aşığa da ilham kaynağı oldu KAYNAK:© BeKa Sitesi ………………………………………………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-139-)(-)(-)( Aşık olmak için biz bir güzele Bu koca Evreni tarayalım mı Müzmin bekar diye düşmeden dile Buluncaya kadar arayalım mı Diyelim ki bulduk gönle sultanı Ey gönül sevdiğin çok iyi tanı Uykusuz söktürür sonra altanı Güzelin izinden yürüyelim mi Henüz sevdiğinden murat almadan Başka sevdalara ulak salmadan Her güzele meyil verip gülmeden Sevdayı yürekte koruyalım mı Güzelin talibi namzeti çoksa Bu sevda yüzünden çok çile çekse Sonunda bu aşkta vuslatta yoksa Aşkından mum gibi eriyelim mi Gezmeli yar ile kola takıp ta Örnek olunmalı ışık yakıp ta Seven gönüllere sevda ekipte Bizlerde bir işe yarayalım mı Başını onulmaz sevdaya sarıp Olmayacak düşü hayıra yorup Mecnun’u,Ferhat’ı,Kerem’i görüp Sevgisiz kalıpta kuruyalım mı Lüzumsuz içersin şarabı mey’i Kendinden geçersin dinlerken ney’i Bir güzel elinden içip badeyi Kara sevda diye farıyalım mı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |