Helva Krizi“Mutsuz evli âdem muhabbetleri – 2” * Üsküdar – Fıstıkağacı / Emekli BankacıMemduh Bey çocukluk arkadaşı kasap Fehmi amca ile dertleşirken... Yok azizim yok Boşiycim bu kadını Onla bana huzur yok. Çoktan anladım ama Ah eşek kafam, oyalandım Belki düzelir diye bekledim Zavallı annem dediydi Alma evlâdım sen şu kadını Geçinemezsiniz siz dediydi… Ne zaman dinledim ki O vakit dinleyeyim? Bak beş koca evlât büyüttük Hâlâ bana zıt gitmeyi Marifet sayar Mevzu büyük değil, farkındayım Ama defalarca aynı şeyi yaşayınca Bıkıyor insan efenim, Vallahi bıkıyor Markete çıkmış, telefon açtırdım Küçük kıza bizim, helvada iste diye Şöyle avuç kadar olsa yeter, İki, iki yüz elli gram kadar Yok demiş alamam Bak şimdi… Yahû benim tek zevkim odur Ayda bir kiloyu bulmaz hepi topu Oda en iyisinden alsan on lira eder Bana helva ver Sonra kötü haber ver Aldım telefonu elime “Neden alamaz mışınız efenim?” Diye sordum. Bi araba laf sıraladı. Kapadım yüzüne, O geldi bakkaldan Ben çıktım hemen, Gittim hem sadesinden, Hem kakaolu ve fıstıklısından Birer kilo aldım. Yaz helvası da aldım, yeni çıkmış. Yeneceğinden değil, aldım işte Koydum masanın ortasına Öylee bakıyor bana… Bakarsın tabii… Kırk yılı geçtik kardeşim Değer mi hiç eşini böyle üzmeye Üç kuruş için? Sorarım ha? Değer mi? Değmez di mi? Yahû sahi, var mı şöyle İyi bir boşanma avukatı tanıdığın? 6 Nisan 2011 - İstanbul |