DELİ DUMRUL
*Deli Dumrul
Satarsın, satamazsın diyerek biteviye, Oy uğruna milletçe, karışık bala vardık. Milletin köprüsüne para verdik nadiye, Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Eskiden tarım idi, yerli malının özü. Köyümden koyun kuzu, Anamur’dansa muzu. Sanâyî mi vardı ki, birtek Sümerbank bezi! Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Geliştik de ne oldu, Sümerbank’ları sattık! Bezler ellerde kaldı, bol bol nutukluklar attık. Paralı yollar yaptık, sokakları kapattık. Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Şeker dışarda ucuz, ne lüzum fabrikaya? At nutukunu; ’Düşmeyin sakın ha tefrikaya! ’ Memleketi çevirdik bir anda Afrika’ya, Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Lira ne ki; el kiri, dolarla mark dururken! Hayâlici oturup, vurgunları vururken. Varolası Hükümet, fişlerle avunurken, Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Bir laf çıktı ki şimdi, duyunca gözler dolar Doğru sözdür; ’Bal tutan elbet parmağın yalar’ Bal tutmayan eller de, ancak saçını yolar! Çağ atlayınca devr-i Deli Dumrul’a vardık... Ereğli-1985 Halil Şakir Taşçıoğlu TDK : nadiye : bağırıp çağıran... TOPTOZLU RAFLARDAN...NOSTALJİ OLSUN İSTEDİM. |
Biri parmak yalarken, biri dudak ısıra
Kebapları şöyle geç, muhtaç kaldık kısıra
Devlet malından yiyen kim doya kim aksıra
Deli Dumrul da olsa bahane yok kusura
Kusurlar hepimizin kozu verdik Dumrul'a.__________diyesim geldi Muhterem Ağabeyim.. Şiirin üstünden 26 yıl geçmiş amma hâlâ tazeliğini koruyor... Hattâ daha da güncelleşmiş durumda.. Mevlâm sonumuzu hayreyleye.. Kalemine yön veren yüreğin dert görmesin... Saygı,selâm ve dua ile...