19
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1641
Okunma
bazı yerlerde üslubumuz dışına çıkmışsakta affınıza sığınırım
Sararan başaklar toprağa aktı
Yangınla vurgun yedi tarlalar
Kül yığınlarından oluştu harmanlar
Göz yaşlarım toprağa aktı ve buharlaştı
Bulutlarda yağmur olup yağmadı daha
Kan damladı zakkumdan yansıyan bakışlarda
Kanlı akşamlar süzüldü her gece saçlarımda
Kursunlar eridi korkuyla yüzüme kapanan avuçlarımda
Güneşi arıyordum yirmi dört saat
Sinek gözü kadar dehlizden yansıyan ışıkta
İçimde bir ses bağırıyordu SABIR SABIR
Paris Londra moda evlerinden alındı giysilerim
Omuzdan yukarı ve dizden aşağı kapattı
Çıplak koydu ruhumu yüreğimi beynimi
Usturanın ağzında şekil aldı hayatım
Kabuk bağladı çatlayan haya damarım
Bir ses geldi semamı kaplayan sis ve dumanda
Bağırsak uğultusundan korkunç ve " uludur "
Mayıs böceklerinin top koşturduğu yolda
Karanlık tunç mahzende demini bulan kafatasları
Yırtık rahimlerde düşük yapan döllerin kuludur
Hezeyan dolu bakışları korkulu sisli ve buğuludur
Her şeyde her şey yeni denilen yeniyi bitirdi
Vücudun attığı ifrazdan daha iğrenç
Fikir fahişeleri yatağında atılan hayat zarları
Yer yüzünde sayıları adedince fantezi mezarlar
kula kulluğun adresinde yaşayan ölüler
Yer gök arası midye kabuklarında nefesi tükenen
Değer yargılar fahişelerin rujlu dudaklarında
Beyni ur olmuş patlar patlayacak kasığında
Yıkılınca korku duvarları gün ışığında
Bir dünya yıkılır bir dünya kurulur enkazında
Ve bir gün batar bir gün doğar yarında
ABDULKADİR YILDIZ
5.0
100% (14)