HABERCİ
Nedir bu halsizlik?
Yemeden, içmeden kesildim. Yüzüm solgun, Kol ve bacaklarım yorgun, Şişkinlikler, Morluklar oluşmuş bedenimde, Bir de düşmeyen ateş…. Korkuyorum haberci… Kötü bir şey söyleme bana, Hiç hazır değilim. Hiç bir zaman hazır değilim. Sen , kara haberci, Sen , kara yalancı, Beni mi seçtin? Beni mi buldun? Söylemiştim hazır olmadığımı! Ey Marmara! Ey kulaklarımda çınlayan martı sesleri! Koca İstanbul! Nice uygarlıkları barındırdın! Bir beni mi sığdıramadın kahpe İstanbul! Beni sevdiğinizi söylemeyin sakın, Azraille pazarlığı siz yapın . Benim canımla, kendi canınızı Takas edebilir misiniz? Biliyorum beni benim kadar Kimse sevemez…. Niye ihanet ettiniz bana? Niye içime soktunuz düşmanı ? Yüz kırk sene ömür biçmiştim size; Yüz senemi yok ettiniz! Size komutları ben veririm! Emrime hıyanet ettiniz. Siz beni dinlemeseniz bile Ben sizi dinlerdim… Uyarmadınız beni… Bilin ki benden vazgeçtiğinizde, Ben sizden çoktan.. Vazgeçmiş olacağım! Niçin teslim oldunuz gözyaşlarım? Razı mı oldunuz kaderinize? Beni de alın yanınıza. Ne kadar zamanımız varsa Yaşayalım el ele…… Nefes aldığımıza şükrederek, Şakıyalım güle güle!.... . |