)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-129-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………………………….
Ey Derviş Ey derviş açlıktan etme şikayet Tekkeyi bekleyen çorba içermiş Derya kenarında kalma nihayet Atı alan Üsküdar’ı geçermiş Bir insanın doğru özü olursa Hakkı ispat eder sözü olursa Kendini görecek gözü olursa Pirincin taşını görüp seçermiş Hazreti peygamber bak ne söylemiş Harabi de ona iman eylemiş Dünya mezrea-i ahiret imiş İnsan ektiğini mutlak biçermiş ________________________________________ Edip Harabi ………………………………….. Edip Harabi: 1853-1917. İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ahmet Edip’tir. Harabi mahlasından önce bazen, soyadını da mahlas olarak kullandı. Küçük yaşlarda tasavvuf ve bu konudaki eserlerle ilgilendi. Zamanla kendi de şiir yazmaya başladı. Çok genç yaşında, Merdiven Köyü Bektaşi Tekkesinde M. A. Hilmi Dede Babaya ikrar verip tarikata girerek Bektaşi olan Harabi yaşamı boyunca bu ikrara sadık kalıp, şiir ve nefesleri ile Bektaşi edebiyatının en güçlü ustalarından biri oldu. Harabi’nin, kendi şiirlerinden oluşturduğu 570 sayfalık bir divanı vardır. Hece ve aruz ölçülerinde değişik tasavvuf, sevgi gibi konularda şiirler yazan Harabi, hiciv dalında da oldukça başarılı eserler verdi. Harabi ilk şiirlerini Saadet gazetesinde yayımladı. Bunların dışında, yayımlanmamış birçok şiiri de Bektaşi çevresinde yayılıp ve sevildi. Yine birçoğu bestelenerek tüm Türkiye’ye yayıldı. KAYNAK:© BeKa Sitesi ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-129-)(-)(-)( Ey şair sevdadan yakınma bana Seven, yar elinden bade içermiş Sevdiği yâr için yanan bir yürek Cananı uğruna candan geçermiş Sevdiği uğruna dağı delen var Sevdiğin saçından yanıp ölen var Kızgın sahralarda çölde dönen var Bu yüzden bazı gül kızıl açarmış Neler sığar imiş aşk denen söze Bir bilsen kimleri getirir dize Katlanırmış yürek cilveye,naza Gerçek seven aşık zoru seçermiş Geçirir insanı saraydan köşkten Ne ezgiler söyler dinlesen ışktan Ağzı yanmış ise sevdadan aşktan Bir güzel gördü mü hemen kaçarmış Sevdiğin düşlermiş yalnız kalınca Hayaller kurarmış öyle dalınca Hele sevdiğinden haber alınca Sevinçten çıldırır göğe uçarmış Yalnız bir kenarda peşmude gördüm Yavaşça yaklaşıp yanında durdum Çok kısık bir sesle derdini sordum Sevdadan muzdarip Şeyda,düçarmış Kör imiş bu sevda gözü seçmiyor Sevenin ağzını bıçak açmıyor Bil ki Lüzumsuzun sözü geçmiyor Şu gönül elinden yürek naçarmış Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Saygılar...