vuslata mükellef yürekGece karası gözlerin özleme düşlerimi örerken yüregim girdabında sana ait bir şeyler arıyor ruhum sesini işitiyor yankılansa ara sıra sesin beton duvarların sağır kesilmekte bir tek gülüsün hicran acılarıma iyi gelecek cancağızım düşler gerçeğe dönüşse sen ömre bedel bir sevgili mor menekşelere ismini söylüyorum seni Şems’e soruyor özlem masalından uyandırmıştır kuş tüyü ışıkları odana girmiştin nasılsa bir rüzigâr misafir olmuştur buğday cografyana vurulmuşum sana cancağızım gece karası gözlerin yüreğimi kor cehennem çukurlarına döndürürken duymaz ısın be yâr ıssız çığlıklarımı sensiz düşüncelere dalsam bi her özlem tetiğin kör namlusunda hedef oluyor saçlarımı göçmen kuşlara yuva ediyorum senin hüsnüyusuf kokunu sarılarak gelecekler bana yüregini bırakacaklar avuclarıma... vuslat; hicran acıların arifesindeyken gece senli cümlelerim maviyi bürünecek umutsuzluga bel bağlayamayan kalemim yenilmez artık kara şövalyelere bak cancağızım İstanbul"a bahar nazlı bir gelin edasında girerken Şems sevda türküleri mırıldanıyor hâl böyleyken sen ve ben vuslata mükellefimiz 25/03/2011 gordion |
yüreğiniz kaleminiz daim olsun..