)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-125-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………..
ZAMAN Gönül derdi kelam getirir dile Aşkın deryasına daldığı zaman Akar gözyaşlarım döndürür sele Yar bizi sevdaya saldığı zaman Kaçma cenan n’olur dosttan fedadan Böyle haber aldık dar ü gedadan Bize cevredenler bulur hüdadan Alem ettiğini bulduğu zaman Katibi gör erkanını yolunu Olura olmaza açma sırrını Sevdiğim bu edna fakir kulunu Unutma derdinden öldüğü zaman …………………………………………………………………. AŞIK KATİBİ-(GÜZİDE ANA) ……………………………………………… 18. yüzyılın 2. yarısında yaşadığı bilinmektedir. Asıl adı Güzide’dir. Gelenekleri ve şiiri küçük yaşlardan itibaren babası Feyzullah Çelebi’den ve Hacı Bektaş dergahındaki öteki ileri gelenlerden öğrendi. Şiirlerindeki genel ifadelerden yola çıkılarak iyi bir eğitim gördüğü varsayılan Katibi, Güzide Ana olarak da bilinir. Şiirlerinde hem adını hem de Katibi mahlasını kullandı. Bundan dolayı Katibi adlı öteki aşıklarla karıştırıldı. Güzide Ana, döneminde haklı ile haksız arasındaki sınırları özenle koruduğu ve bundan dolayı da günümüze ulaşan ve özellikle Alevi-Bektaşi çevresinde örnek bir kişilik olarak kabul edilir. Çeşitli konuları işleyen Katibi’nin, sonraki dönemlerde de başka birçok kişi tarafından bestelendi ve günümüze ulaştı. Bazı şiirleri ise Katibi adlı öteki şairlerle karıştırıldı.Hacı Bektaş dergahında öldü ve orada toprağa verildi KAYNAK:© BeKa Sitesi …………………………………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-125-)(-)(-)( Nasıl da şenlenir bu deli gönül O yarim karşıdan geldiği zaman Benimde gönlümde güllerim açar Bakıp gözlerime güldüğü zaman Canan anlatınca bende dinlerim Hasretiyle geçti benim dünlerim O da mutlu olur bunu anlarım Benimle baş başa kaldığı zaman Bu sevda hem beni hem onu yaktı Hüt hüt kuşu gibi ulak da yoktu Görenler diyor ki çok acı çekti Kimseyi görmez di daldığı zaman Çatlak toprak gibi hasretti suya Çocuklardan bile ederdi haya Nasıl da ağlardı yar diye diye Hasretle özlemle dolduğu zaman Kendi elleriyle kahve yapardı Eski resimlerim bulup öperdi Sanki yüreğimden parça kopardı O yar saçlarını yolduğu zaman Sevmeyenler sevgi nedir bilir mi Taş yürekler görüp ibret alır mı Diyorlar ki sizde vuslat olur mu Ferhat gibi dağı deldiği zaman Salınırdı esvapların giyerek Gönül seviyorsa katlanmak gerek Lüzumsuzum kurtulur mu bu yürek Elbette kurtulur öldüğü zaman Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |