şiire küskünün son şiiri
şiire küskünün şiiri mi olur?
olur. gecenin gündüze küskünlüğü gibi... unuttun sandığına sevindim fakat ben sanrılarımda daha kuvvetliyim başka adamın gözlerinde belirmesen ne kadar da mutlu olacağım ızdırap mı bu? sır mı tutamadığım? yok! artık dayanamıyorum, kusacağım... beni kahreden gözlerinle...yassız pussuz kelimesiz yolladım gitti maziye törpüleyen ne öyleyse böyle acı acı? tiryakisi olduğum acının adı ne? bilmiyoruz bu çoğul yalnızlığı bölünerek çoğalıyoruz belki de hücreler gibi... yazmak tutkuydu. ahhhh seni bile geçti sevdayı bile geçti sevmek eylemi artık ruhsuz bir et oldu bu insan şimdi gereksiz yere yaşanmış her şeye pişman olup olup yan! ya da yanma kan! içinde teselli veren çocuğa. ey şiire özne! ey sevginin ta kendisi! kendime yolculuğa çıktım kalbinle... indirdin mi beni? neden böyle tenhayım kalakaldım orta yerde? tuttu kolumdan biri "götüreceğim seni gel"diye sormadım daha biliyor musun? nereden bileceksin ey aşk? artık tahtından bana el sallıyorsun ben huzurlu ben sadece huzurlu amin,diyorum gülümsüyorsun. silüetler bitti kayboldu kelime bi göründüm kayboldum gene ey ihanete ihtirasa gebe kadın! sen nasıl masum bir evlat doğuracaksın bu dünyaya! sadece seveceksin sevileceksin bir dünyalık son nefesinin hırıltısı yapışacak dudaklarına yanında seni alıp götüren o adam gülümseyeceksin umutla... ... artık geçtim vardım varmak istedğim yere indim kalbinden bindim zaman denen trene sen anımı tutma artık içinde bedenimi de ruhumu da indirdim ben o durakta o "keşke"yi hatırlıyor musun hani? artık lal olacak da dilim gelmeyecek o bir kelime,dile. ölü toprağını serp gömüt oldum ben de. . |