0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
894
Okunma
şiire küskünün şiiri mi olur?
olur.
gecenin gündüze küskünlüğü gibi...
unuttun sandığına sevindim
fakat ben sanrılarımda daha kuvvetliyim
başka adamın gözlerinde belirmesen
ne kadar da mutlu olacağım
ızdırap mı bu? sır mı tutamadığım?
yok! artık dayanamıyorum,
kusacağım...
beni kahreden gözlerinle...yassız pussuz kelimesiz
yolladım gitti maziye
törpüleyen ne öyleyse böyle acı acı?
tiryakisi olduğum acının adı ne?
bilmiyoruz bu çoğul yalnızlığı
bölünerek çoğalıyoruz belki de
hücreler gibi...
yazmak tutkuydu.
ahhhh
seni bile geçti
sevdayı bile geçti sevmek eylemi
artık ruhsuz bir et oldu bu insan
şimdi gereksiz yere yaşanmış her şeye
pişman olup olup yan!
ya da yanma
kan! içinde teselli veren çocuğa.
ey şiire özne!
ey sevginin ta kendisi!
kendime yolculuğa çıktım
kalbinle...
indirdin mi beni?
neden böyle tenhayım
kalakaldım orta yerde?
tuttu kolumdan biri
"götüreceğim seni gel"diye
sormadım daha biliyor musun?
nereden bileceksin ey aşk?
artık tahtından bana el sallıyorsun
ben huzurlu
ben sadece huzurlu
amin,diyorum
gülümsüyorsun.
silüetler bitti
kayboldu kelime
bi göründüm
kayboldum gene
ey ihanete ihtirasa gebe kadın!
sen nasıl masum bir evlat doğuracaksın bu dünyaya!
sadece seveceksin sevileceksin bir dünyalık
son nefesinin hırıltısı yapışacak dudaklarına
yanında seni alıp götüren o adam
gülümseyeceksin
umutla...
...
artık geçtim
vardım varmak istedğim yere
indim kalbinden bindim zaman denen trene
sen anımı tutma artık içinde
bedenimi de ruhumu da indirdim ben o durakta
o "keşke"yi hatırlıyor musun hani?
artık lal olacak da dilim
gelmeyecek o bir kelime,dile.
ölü toprağını serp
gömüt oldum ben de.
.