İblisin ipi(Nihat Ağacıkoğlu’na...) Kaosun tam ortasıydı, Sakindik Sürgit uzadı; falan filan Ölü kızların mezar taşları sessizdi Uzandık öz ellerimizle; Lakin İsa’dan önce mi, sonra mı sormadık ki Bir kıssa gibi cehennemden Hızırdı o an… Hazırdı… Peşine takıldılar, takıldık; Kusursuzdu galiba (İyi hatırlamıyorum) “Aldanıyorsunuz” diyecektim ki ! İblisin ipi koptu kuyulardan… Gözümüz seyriyordu, Aynıydı Âdem’in kovuluşuyla Kırk parça, kırk uzun yıl gibi Ve kalakaldı bir oğlan ortalık yerde Kısa pantolonuyla.. Öfkem yaktı avuçlarını o an, belki Bilmem kaç kez uzandım gözlerine, Kaç kez Orta da tam kırk yıl var diye.. Ve böylece zaman geçti Eskidi gölgesi, unutmuş görünüyordu. Bıraktı M.Ö. doğan çocuklarını Kuma gömmektense her gün, her gün Bir ölü kızın mezar taşına sürmeliydi başını Şaha mı kalkmıştı eşekler bilmiyorum, Döke saça gittiler kitaplarını… Belki okumuş çocuklardı, belki de Kısa pantolonlarıyla oyun oynuyorlardı… Metin BEKTAŞ |