karanlığa açılan benliğim
bazen sokaklara çıkardım kendimden habersiz
dolanırdım öylece bir başkan diğerine gece lambaları karanlığı "ok" misali orta yerinden bölerdi "ikiye" Hafiften bir rüzgar başlardı o vakitlerde ve ardından soğuklar tünerdi. günahlarım bir bir savrulurdu rğzgarda kimi alır başını giderdi, kimide gelip yapışırdı yakama ağıtlar yakardım bilip bilmeden. karanlıklar duvar olurdu bu vakitlerde bazen takılır bir taş parçasına düşerdim yere pişmanlık üstüme üstüme gelirdi kimseler olmazdı etrafımda ...başımı yerden kaldırır ,göz gezdirirdim az ötede bir ağacın her gece öldüme koştuğunu görürdüm kalkardım yavaştan ,üzerimden boşalan çamurların borcunu ödercesine yavaşça ... ve dönerdim her şeyden sonra eve , yanlızlığımı "tenekeleyip"elimde sürükleye sürükleye arkama dönmeden kendimi kendimden almadan |
tebriklerimle