Söndürün IşıklarıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sarı kancayı silahlardaki tetiklere benzetirim hep ve Çoğu pirinç malzemeden yapılır.Bugün ilimiz terörle mücadele şubesinin öğrencilerimize verdiği konferansta pişmanlığı temsil eden bir şiir vardı yansıda.Öğrenciler hep bir ağızdan benim okumamı istediler.Bu şiir dağ başından anneye yazılan bir mektuptu ve okurken bana bakan gözlerin ağlamaklı olduğunu gördüm.Bu duygularla kaleme aldım.İşin özü aslında teröre lanettir.
Ah kayaların gözenekleri, kekiklerin kokuları!
Sıcaklarda yanmadı mı bedenler, ayazlarda iliklerine kadar, kimdi üşüyenler! Çile saldın gönüllere ey sarı kanca! Böyle hüner olmaz olsun, can verenler, söyle gitti mi hoşuna! Şimdi kemiklerin çürümüştür belki. Yeniden dirilsen, o son pişmanlığını, haykıracaksın yüce dağlara karşı. Göndermiyorlar anne diyordu yankılar. Sesin oldum, inan gözlerim seyyahtı, ağlamaktan utanan var, söndürün ışıkları… 16.03.2011-Ahmet BOZTAŞ |
Yeniden dirilsen, o son pişmanlığını,
haykıracaksın yüce dağlara karşı.
Göndermiyorlar anne diyordu yankılar.
Sesin oldum, inan gözlerim seyyahtı,
ağlamaktan utanan var, söndürün ışıkları…
Güzel şiirinizi ve yazan kalemi kutluyorum şair arkadaşım.
Terör hepimizin baş belası.
Ellerinize sağlık.
Esen kalınız...