bok böceği
önümde bir yol
epey yürünecek belli her adımda bir ödev daha büyüdüm elimin kaşık tutması lazım eve tuz eve taze yontulmuş pırasa demetleri... eve ekmek okuyup birde "adam" olmam lazım beyaz yakalı bir köleye çevirecekler beni birde şu zamanında kulanılmayan ikinci el nasihatleri dinlemek şuraya gitme şu duvara işeme şu gördüğün kırmızı şaraptır aman ha dudağın bile değme yuvarla dur önünümü göreceksin sanki bir bok böceğinin bütün işi hayallerin olmayan hayyaleri kovala dur doğmamış bebeğe don biçilmez(miş) bürokraside tahsis edilmiş bize asgari düzeyde bir bok yeme yetkisi doğmadan ünvanlarımızın nazarlıklara takmışlar ya aklımı ben yedim ya da aklım basmadı sürükleyip durmayı en efendi çocuk diye bahsederlermi sizdende okulda arka sıralarda sessiz durduğunuz kızların kurdelelerini bozmadığınız için kaçmadığınız için sıkıcı derslerden tarih dersini çok sevdiğiniz için hepsi palavra adamlık bok böcekliği büyüdükçe eşzamanlı büyüyor topumuz nur gibi.... bu şiirde fena büyüdü uzadı benimde işim bunumu sürüklemek farketmeden.... bende mi zaten ama ne yapalım şöyle bir kelime yokki bütün doğmuşlukların yüzüne vuralım nar gibi çatlasın hayatın yüzü.... |
beyaz yakalı bir köleye çevirecekler beni
ne yazık ki öyle..
belki biz de ileride *ok böcekçiliğinden başka birşey yapmayacağız..
böceklik var kanımızda çünkü
tebrik teşekkür