GÖKKUŞAĞI ALTINDA......
Bir beyaz ışıktı yayılan,
Karanlığın arasından… Oklar geliyordu birbiri ardına… Yıldırımlar mıydı yoksa? Vuruldum! dedi genç adam. Vuruldum!dedi genç kız. Gözleri buluşmadan önce miydi? Öncesi ,sonrası bilinmeyen. Aklı neredeydi , var mıydı ki?…. Yaklaştı gözleri, Birbiri içine. Artık birer tutukluydular. Her ikisi de birer mahkum… Sokuldular nefeslerine, Gökyüzü maviden ,lacivert mora …. Uçuyorlardı,ayakları yerden kesilmiş…… Uçuyorlardı renkten renge. Genç kız başını öne eğdi, Özünün ona sunduğu , özgürlüğe utançla…. Utanıyordu tutukluluğundan…. Genç adam yavaşça, kızın çenesini okşadı, Kaldır başını….. Gözler mühürlendi…. Tanrı şahitti ; -Sen benim helalimsin!..... Gözlerden aşğıya indiler, Kurumuştu dudakları …. Susamışlardı birbirlerine. Eğildi adam, Baldı dudakları. Doyamıyorlardı. Daha çok bal olsaydı…. Adam utanmıştı tutukluluğundan, Özgürlüğünü inkardan. Kızın boynuna saklanmıştı. Gökyüzü maviydi. Aklı başına geliyordu. Ama nasıl olsa tanrı şahitti! Kalp atışlarını dinliyorlardı; Kederlerini anlattılar birbirlerine… Kimsesizliklerini…….. Ben sana aitim dedi genç adam, Ben sana aitim dedi genç kız. Ne duruyorsun alsana beni dedi genç adam , Ne duruyorsun alsana beni dedi genç kız. Ayakları yerdeydi. Yemyeşil bir vadide, Ortasında incecik bir dere akan… Sarı pembe bir bulut dolaşıyordu göğüslerinde, Hafif bir sarhoşluk vardı, Mutluydular……. Adam güçlüydü, Adam güneşti. Renkler turuncuya dönüşmüştü. Alıp götürmek istemişti sevgilisini. Genç kız sevgilisine teslim…. Okyanusun içindeydiler, Sırılsıklam aşkın içinde….. Kenetlendi bedenleri, Bir dansın içinde. Dalıyorlardı derinliklere, Bilinmeyene doğru…. Artık bir volkanın içindeydiler; Yanıyordu bedenleri . Gerçekten varlar mıydı? Karşı koyuyorlardı ateşe…. Renkler kırmızıya bürünmüştü. Kızgın lavların arasında…. Gidip gelmek arasında….. Evet evet evet öyleydi. Geliyorum diye höykürdü genç kız. Geliyorum diye höykürdü genç adam . Gelmişlerdi yeryüzüne. Henüz doğmuşlardı…. Uzun bir sessizlikle sokuldular, Işıyan gözlerle baktılar; Tanıyordu genç adamı, Tanıyordu genç kadını, Oydu evet…. ta kendisiydi. Doğruydu…. Adam, genç kızı alnından kutsadı; Sen benim taptığımsın, Sen benim tanrımsın! Genç kız adamın göğsünde, Bağlılık yemini ediyordu. Sarıldılar birbirlerine , Gökkuşağının altında…… |