HİKÂYEM
‘O’ na, ‘adını söyleyemediğim derin yarama…
13 Mart 1997’nin derin isyanına...’ I İki küçük çocuktuk, henüz görmemiş acı, Hayat bize uzaktı, biz hayata yabancı. Dünyamız çok küçüktü, hayallerimiz büyük, Sınıf geçmekten başka yoktu sırtımızda yük. Saflığın yuvasında tertemizdi sevgimiz. Hani yemin etmiştik, ayrılmayacaktık biz. Ettiğimiz yeminler kanlar ile bozuldu, İnsafsız bir araba, geldi ecelin oldu. Sen koşar adım gittin, cennetin kapısına, Var olma nedenimiz, rahmetin yapısına. İlk o gün yazdım şiir ve hala yazıyorum, Bedenime mezarı kalemle kazıyorum. Üstünden yıllar geçti, hala canlı hatıram, Geleceğim koşarak gelince ölüm sıram. Yıllardır sustum seni yıllardır içimdesin, Neredeyse her gece, rüyama renktir sesin. Uyanınca bir ağrı dolanıyor sabahtan. Sana ulaşmak için kaçıyorum günahtan. Sen ki, eskisi gibi çocuk halinle duran, Kızaran yanağıma ilk buseyi konduran… Yüzüme gökyüzünden bakan peri kızımsın, Bağrımda yer edinmiş, en derinde sızımsın. II Dün yine rüyamdaydın gülümsedin uzaktan, Yine kurtardın beni hayat denen tuzaktan. Bugün on üç Mart Pazar, yıldönümü o günün, Yaşamakla değil de ölüm ile düğünün. Her geçen yıl zamansız, zehir gibi akıyor, Gözlerim Azrail’e, umut ile bakıyor. Beni böyle bırakıp gitmene sitemim var, Yaşamak zulüm gibi yaşamak hergün boğar. Gelip de görsen şimdi bıraktığın dünyayı, Taş kesilmiş kalpleri, yüzlerdeki riyayı! Ah gelip de bir görsen insanoğlu ne halde! Ne olur beni kurtar, ne olur bana gel de. Bulamadım sen gibi kalbi temiz olanı, Vuslatına bıraktım aşk denilen zamanı. Gidişinle değiştim, büyüdüm sanki birden, Hayat dolu kalbime kılıf biçtim demirden. Farkında olmuyorum, ölü müyüm diri mi? Yaşadığım bu hayat, ölümün seferi mi? Üzemedi hiçbir aşk, üzemedi ayrılık, Senin rüzgârın kadar esmedi ılık ılık. Kustursa da bu hayat, isyan etmez yaşarım, Gülsem de ağlasam da mezarına koşarım. Yüreğimdeki taşlar oynasa da yerinden, Ölüm çiçeklerini koklarım en derinden. III İkimizde çocuktuk, hayallerimiz vardı, Gece bizimle olur, güneş bizle doğardı. Sen hala o çocuksun ben ‘adam’ yaşındayım, Adın yazılı olan mezarın taşındayım. |
emeklerinize sağlık
teşekkürler bu güzellik için, selamlarla