GÖLGELİ BAHAR
Manzaralarım hep siyah.
Işıklandırma da yapsanboş emek. Kimi zaman nakautt bir çağrışım, Kimi zamana karşıt ara renk. Temeline gömülmüş bir türbe gibi, Ölülüye aç biylaç. Diriliye ise zorunlu eziyet. Sivri dilli batıl dualarda marifet. İlk izlenimi hoş bir eda da. Derinliği kapı arasına sıkışık. İç dünyası kerbeladan az bir adım karışık. Bir adı bahar esintisi. Diyer adı karanlığa çorbalık. Sahibinden az kullanılmış, devrik cümleleri beş kuruşa satılık. Oysa her fırça darbesi emin halde, Karambole çarpılmış virüs mübarek. Omuzları hafif soyunuk. Kapalı uçlu final zorunluluk. Bir dizinin en alıcı noktası. Hayatın ise başlardaki anlaşılmaz yanı. Taraflı savunulan savcılık. Büyükler de kalem kırma ustalık. Gerçek haklı hakkını ötekileştirmiş. Bu dünyanın diyer devresine raflamış. O basamakların da terasından yuvarlanmış. Uçarken yerçekimi kümesinden, Pamuk tarlasına yumuşak iniş yapmış. Hak paylaştıran uyanık amcalar Onlar bile bu kümeye hüküm giydirememiş. Bir var olup bir yok olanlar. Dik bir dörtgene saklanmış. Manzara renksiz olmuş bu ışık açısından. Gölgeli yerlere gökkuşağı sıvasan nafile. Tüm renkleri yolsam, buradan geçmez bahar. Gölgeli yüzsüzler yüzünden. Bu manzaranın adı… (Gölgeli bahar)… *Hayal alemi* |
değişik ve güzeldi
kutlarım