az sonra saat sabah olacak ve benim hala uykum yokyalnızlık halkı eski bir aşktır eski bir topraktır çiçeklerin yanaklarında bükülen raylarda acılaşır yalnızlıkları yüzleri istasyonda buharlaştığında yükseğe çıkmak zordur ne kadar zordur tırmanmak yaranın hacmine düştüğünde yağmur bulutlardan daha fazladır yalnızlık halkı eski bir bahardır eski bir sonbahardır kalanların dilinde toplanan halkta açığa çıkar benek benek yüzleri aynada titrediğinde üstüne kapanır camdan kafes gibi ahh... halkım ey tanrının ikizi her şey ölümlüdür denizde ıslak bir düş ve çakıltaşlarından başka zk©lk - 07.03.2011 |
' her şey ölümlüdür denizde
ıslak bir düş ve çakıltaşlarından başka' Dudaklara namzet iken ellerimin öptüğü ve ritmin orta yerine bırakılmış bir balerin gibi denizin orta yerinde tartılan şu çakıltaşları...İçimden damıttığım ince bir sızı,derin bir kavimmiydi.Dalgaların hoyratlığına bir tokat misali yerleşmiş geceden bozma dualarım,yoksa hasetliğimmiydi,bilmiyorum.Ucu bucağı,öteberisi bir düştü,dilden düşmeden,dile düşmeden,dilsiz düşmeden sadece ıslak bir düş'.Maviye sırt dayamamış her deniz biraz durgun böylesi bir denizde herşey ölümlüydü elbette.Ki umudun esvabıdır mavi,maviden de öte.
Tesekkür ederim hissettirene.Ziyadesiyle doydum.