Doğanın KanunuDoğanın kanunudur aslında, Allah böyle yaratmış, Dünyayı güçlünün kazandığı kurallarla donatmış, Öyle olduğunu bilsem de yine mahzun oluyorum, Yaratılanların içinde yenen güçten hoşlanmıyorum… Aslında doğada güçlü olan hayvanları da seviyorum, Hepsinin kendi çapında değer olduğunu biliyorum, Kendilerine verilmiş olanı yaşıyorlar, suçlu değiller, Kendi çaplarında bir düzenin eksiğini gideriyorlar… Yine de belgeselleri seyrederken taraf oluyorum, Zavallı impalaların koşmasıyla mutlu oluyorum, Bunda iyiler, saatte yetmiş kilometre koşuyorlar, Sonra da nefesleri kesiliyor ve yakalanıyorlar… Doğanın kanunu bu, çabuk davranan önde oluyor, Tökezleyenler de arkadan gelenlerin yemi oluyor, Önde gitmek güzeldir, yarışta olanı öncü yapabilir, Arkada kalmak tevazudur belki ama av yapabilir… |
Derin mülahaza nedir bilmiyorum, eğer İslamik, zahir veya batın derinlik ya da cifir veya huruf ve ebcet halleri ise; dini değil, din/ci, dayatma olduğundan bana uymuyor, bu tür yaklaşımı sevmiyorum diyebilirim.
Belirtmeme izin veriniz...
Görebildiğim (görmeyi, göz kadar; akılla görmek olarak da öneriyorum) kadarını anlatabilirim, sonrası belki teorik dizgeleme ve bilimsel bilgi ile doğrulanabiliyor. Ya da doğrulanmıyor. Bilimde kesinlik ve doğmatik dayatma yok; dooonk !!! Bu böyle kabul ettin ettin! Etmezsen Tanrı'nın bize verdiği verdiği "tebliğ"cilik yoldaşlığı yetkisiyle, seni, en kibar dille" lâdini" ilan ettim de diyemiyoruz !
El yordamı aydınlık ve entelektüellik ve buna yönelik arayış, ne pratiğe ne de pragmatize olmayı gerektirmiyor. Olmuyoruz, soyutların zenginliğinden çıkan somut hazine bize yetiyor, teori her zaman iyidir diyebiliyoruz...
Doğmatizm ve buna yönelik bilgi, ilgi alanıma girmiyor kısaca efendim. Akıl dışı ve akıl üstü farkını biliyorum, bu kadar açıklama (mülahaza) umarım ve dilerim yeterli olur değerli Bibi!?
Önemli olan aklın pırıltısı ve kabin saflığıdır. Bir de vicdani tamgörü var, bakın sağ veya solgörü ile karıştırmayın bunu, lütfen efendim (?) Tabi bunlara ait malzeme de, bilgi ve birikimi oluyor. Buna da bilgi/bilinç hiyerarşiği diyoruz.
Bunlarla bir şeyler yapabildik yapabiliyoruz, yapamadık, ölçümüzü biliyoruz…
Siz sevecek deyimle ifrat, tefrit ve istişare dizgeyi biz de makul buluyoruz, bu demektir yine; hiyerşinin bu türü...
Sitedeki sorunu bende biliyorum. üç kez tıklayıp, değerli iletiniz bana yine bu nedenle; üç kez gelince, tamamen had ve hudut bilir ve insani olduğunu düşündüğüm bir şaka yaptım, görüyorum ki, çokça ciddiye almışsınız, bunun için özür dilerim. Bir daha da espri ve şaka yapmam. Sayfa ziyaretim ve katkılarım içinde ayrıca özür dilerim.
Bilgilerinize…
Esenlik dileğiyle.
Göktürkmen tarafından 3/7/2011 6:40:02 PM zamanında düzenlenmiştir.