* Marilyon Monroe misin *Rastgele bir düş yaratıyorum sefil merakımdan delinmeyen karanlıklardayım yorgun gölgemi, eski anılara serdim törensizdi kızıl bir utangaçtı, pusuda bekliyen, şımarık sesin bu sana ilk tahammülümdü, en asil yerimden ne yaptın Helena? Aristos’un ahını mı aldın kıyamet koptu, veda bile edemedin Bizans’a Efes’i mesken tutan, dik memeli Helena tebessümle seyrettiğin Marilyon Monroe misin bakışların çapkıncadır, birikmiş acılara dokunuyor yüreğin vaz geç geçmişi sevda etmekten sahil boyunca yürü Akdeniz’i, şafakları kızıla boya sil kirpiklerindeki yalansı gözyaşlarını kim bilir şimdi hangi limandasın, hangi kente, yol almaktasın hangi dudaklara dokunur dudakların hangi sakiler etrafında, fır dönüyor ey, dilinde nice medeniyetler barındıran tsunamik bir dalga miydin yüreğimi titreten söyle, kaç kere, delice sevdiğinizi sözüm söz/ kimseye anlatmayacağım. Söyle vefasız, ne zamandan beri söylemiyorsun bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul’un hangi kentte, unuttun ilk aşkını anlatamiyorum galiba, sen Leyla ben Mecnun unutup gitmek; bu yüreğin tabiatına aykırıdır madam şimdi neye yarar, sensiz Ege’nin Foça’sı, Karşıyaka’sı bu kentin anısını sana bırakıyorum, ayrılyorum bu sessiz rıhtımdan hadi söyle, sen. Efes’i mesken tutan, dik memeli Helena kimbilir şimdi Akdeniz’in hangi sularında hangi, gün pembesi kıyılarındasın. Nuri Dağdelen Özdere-İzmir 19.2.2011 |