Yordu Beni…Görüp saçlarımı böyle bembeyaz, Sanmayın sâdece yaş yordu beni… Bin inatla hayrı edip de niyaz, Hüsrana uğrayan baş yordu beni… Kılık-kıyafeti, resimlik ister, Evi-arabayı, mevsimlik ister, Mümkünü olmayan bir kimlik ister, Nefsimin gördüğü düş yordu beni… Öyle hoş söyler ki yalanı kimi, Sanırsın her derdin uzman hekimi. Katladı sitemi dünya yükümü, El sözüne uyan eş yordu beni… Gitmez bir insanın onca ağrına, Saplasa hançeri hasmı bağrına. Lâkin üç kuruşluk çıkar uğruna, Ahbabın attığı taş yordu beni… Hırslar rehber olup öne düşünce, Kimin umurunda fikir-düşünce. Faydasız isyanlar başa üşünce, Boş yere ağrıyan diş yordu beni… Değişti kulluğun hesabı-şartı, Mertlik nakıs artık, namertlik artı. Bitmedi gönlümün şubatı-martı, Bahara ermeyen kış yordu beni… Garipler muzdarip, güçlüler haklı, Her derdin altında bir fesat saklı. Emre kurban edip izanı-aklı, Yandaşın tuttuğu iş yordu beni… İnsanlığı eksik, tavrı tutarsız, İrfanı taklidi, ilmi yetersiz, Ballı mevkilere, emeksiz-tersiz, Torpille yükselen baş yordu beni… Edince müstahsil paraya biat, Boyun eğdi zehre cömert tabiat. Yediğim-içtiğim vermez oldu tat, Kirlenmiş hava, su, aş yordu beni… Veli BOSTANCI |
Gözüne acı yaş değmesin.
Selamlar sevgiler