Ruhum nasıl bir hicran içinde bilmesen de!Gün ağarır, umutlar yavaş yavaş sürura uzanır Geceden kalan ne varsa, kalbi nazar ibretin didarında lal olunca geriye ne kalır Hak ve hakikat için niyet vaktin lahzasına uzanır, hangi halin içinde aşk yaklaşır Sevda dağ misali nefes alır insan ancak gönlünü hakka teslim edince şevki kuşanır Hiç korkma, seni sen yapanı kimdir sorgula Tesadüf diye inanma, şans kapımı çalar diye avunma, kuvvetin sahibi kim, anla Pınar niye akar, dağ neden sessizce mananın lahzasında ki ülvi aşkı sürurla yaşar Nefes hangi vakte koşar, ruhun niye hicran içinde kalbi gerekçelerine ibretle bakar Neden bir haz ve heyecan seni senden alır Sakin ve sessiz bir limana yaklaştırır, denizin letafetini idrakine suhuletle anlatır Mazi sayfalarını o an içinde yaşatır, atin için bahtın rahlesi ki kutsiyeti hatırlatır Okunan ezanlar neden ağlatır, seherler sinende ihmal aldıklarını ibretle niye akıtır Domasın mı güneş, açılmasın mı süreç Yıllar neler söylüyor, ömür kumaşın eskiyor,bilmem ki ne vakit yapılacak güreş Sinende bir şevkin yoksa, gönlün kurumuş bir sahra nazarıysa hayıflanma kardeş Bilirmisin aşk ne demektir, neden kalbin hasretret erkidir, vuslat hangi manaya eş Mavera umuttur, insan için aşk-ı sukuttur Ne kadar hayrete mucip ülfet varsa, an ve sana anlatan zaman haksa, mevcuttur Haşyet hangi dert için kuşkudur, gönlünü hasretmeyen cana nasıl aşk muştumudur Korkma ölümden, yılma ömründen, yaşamak ve yaşatmak için henüz vakit varken Mustafa CİLASUN |