YAĞMUR UTANIRDI ÖPERKEN DENİZİ
Bir hazan hikayesidir bu,
Zemherinin koynuna sığınan. Kapı ve pencere duvar, Duvarlarda sessizlik afişe edilmiş. Tavanda saklı bir yıldız, Pancurlar ağlıyor bak. Balkonda saklı bir iz. En az aklım kadar, Darmadağın kalsın yatağım, Sensiz uyumak istemiyorum. Yedi tepenin birinden, Uzanıversin ellerin. Ellerimi boş görmek istemiyorum. Eylül sarısı akşamlarda, Demlenirdi çay karası gözlerin. Boğaza sis inerdi, Yağmur mahcup mahcup, Denizi öperdi. Başım pencerenin pervazında, Perde arkası kaçamak bakışlarım, Öperdi uzak bir yıldızı alnından. Yine boş bir havuzda, Kuğuların hayalindeyim. Yaprak sarısı hazandan, Gazel esintisinde, Kendime yorgun düşmekteyim. Suyun koynunda İstanbul uyuyor, Ben sabahı zorluyorum. Duy artık, anla artık! Mektup kağıdı gibi, Buruşturulmak istemiyorum. Hisset artık, hisset! Sensiz bomboş bu eve, Sensiz bomboş bu yüreğe, Alışmak istemiyorum... Yeter artık! Kes göbeğini gururunun, Kurtul plasentasından. Doğ yeniden yeditepeli bu şehirde. Ne ben, Ne de İstanbul, Sensiz sabahlara uyanmak istemiyoruz. Kendi ıssızlığımda, Sana demlenmek istemiyorum... Aydın Ist. 23 Şubat 2011 |