gerçeğin nefesiGeç kalınmış zamanlarda gezinmek Avare ve öylesine Adım başı hesap Dil sükûtta Konuşmak yavan Bir baksa gözler Neler daha neler Yok bırak kendinle sohbeti Sil desen Zaten siliyor eller Bir açık kapı Bir açık … Ve yazık ki ne yazık Ne sabi oldun Ne büyük Ne yürüdün Ne konuştun Adın mı vardı Yalan vallahi Hep ayık bir kalp Hep ışıktan kaçan gece kuşları Yazık ki ne yazık Hadi yak dese fenerini tüm karanlıkların Ateşimi kaldı Yoksa yeminle yakardı Son bir takatle Olympos su bile Zemheri kışın düşünde Ağrı dağı kadar karlı Ve bir o kadar soğuk Bir o kadar uzak Ve avucunda Yum gözlerini parmaklarımla Usulca Dokum nefesine gerçeğin Sahi varmı…. |