Cevapsız Sorular...
İçindeki aşkı öldüremediğinde
Nereye kaçabilir ki insan?! İçinden bir ses, ona hep aynı ismi fısıldarken; Nasıl duyabilir ki?! Hep "o" gülüş aklındayken Gülebilir mi peki?! Aklımı yitirdim galiba...! Ama kalbim benle hala! Tam tersi olsaydı eğer, Yaşam daha güzel olur muydu acaba?! Belki sonunu bildiğim bir masalı okumaktır; Beni bu kadar yoran... Yoksa kahramanım değil mi? "O" karşımda duran! _Nurbanu_ (12.12.10 16:53) |
Beni bu kadar yoran...
...
En can alıcı yeri burası olsa gerek.
Belki göreceli bir fikir sundum ortaya ama beni en etkileyen yeriydi.
İnsan sonunu bilsede o masalı okur/masal kendisini okutur.
Karşı konulamaz.
Masalın okunmasına sebep olan gözdür.
Göz görür, gönül okumaya başlar.
Göz & Gönül...
Bir bedenin iki parçası.
Günler/aylar sonra gönül yavaş yavaş serzenişe başlar:
-Ey Göz !
Kör olaydın da o masal kahramanını görmeseydin.
Şu halimize bir bak !
Gördüğün günden beri kendimde değilim, sarhoşum sarhoş.
Zil zurna...
İşte bir masal ve işte sonu belli bir senaryo.
Sadece oyuncular farklı.
Şiir güzeldi, kendimi bulduğum şiirlerdendi.
Annenize hürmetler...
Bekir Keskin tarafından 3/5/2011 6:49:04 PM zamanında düzenlenmiştir.