Sırnaşık duygulardan kaçındığımda
Damgasız dolaşmadım halklar içinde
Duygusuz benzetmesine yakıştırıldım
Yakalarımda genişçe ve büyükçe
En olmadık kibarlıklara inat
Teşekkür etmesini bildim
Kırdığımda bir insanı özür dilemesinide
Bir bardak su içtim kalınca bir küfür gibi
İğnelendim ve satıldığını öğrendim
İğneler satılıyormuş kim inanırdı ki ?
Mürekkep kullandım yazmayı severken
Mürekkep en koyu siyahıyla neşter kesiği
Ve göz yanığı çocuklara gittim onlarla eğlendim biraz
Sessizce dizelerime kapaklanıpta ağladım
Suskunum söz değiştirilirken kırılır benzetmeler
Bir diş minesi beyazlığında korkularım
Ürktüğümü belli etmemek üzere gülmüşüm haberim hiç yok
Ama değil ki siz gibi
üzüncüm bitmeyen sadeliğim , garipçe düz oluşum
Onlar gibi olamıyorum . Uçuksuz
Yani sizler gibi
Ben bir tok sesim
Her yerden rahatlıkla ayırt edilebilen
Şimdiler söylüyorum:
’’Mürekkep bitmiştir , tükürerek sileceğiz ’’

METRUK ASAL İLENÇ