Nohut oda bakla sofa bir keder1) Sizi kocaman bir evde ağırladık... Alışkındınız oysa konsomasyon otellere,yarı ak kadınlara el değmemiş ruhunuzu okşayamayan yaba eller ve teninizde iki saatlik izlerle uyurdunuz yıldızı eksik otellerin baş konuğuydunuz 2) Birgün, -herhangi bir gün değildi-biliyordunuz, bir el çekti sizi kocaman sıcacık bir eve buyurdunuz arzunuz bu değildi elbet, alışkanlığınız ama el hasreti çeken ruhunuzla nasıl da yorgundunuz... perdesine süzülen akşam sıvasındaki aşka vurunca kapanmadan önce değerli gözleriniz duvarında ’nakış’ sözleri okudunuz sevdanın ninnisiyle, ruhunuzda el iziyle en güzel odasında ipek örtüler içinde, u y u d u n u z... 3) Neden-siz camını kırıp, perdelerini sökerek duvarları kazıdınız? kapı açıktı gidene, siz kaçacağım diye bunca ziyan ederek, evimizin yüreğini ısırdınız? 4) Restorasyondayız şimdi Kısa bir süre k a p a l ı süpürmekteyiz hala halıdan kibirinizi yatağın tam ortasında sahipsiz bir el izi yerlerde kazıdığınız yarım kalmış sözcükler var tuzlu bir rutubete yakalanmış bütün duvar ipek örtü lime lime değer bilmezliğinizle kocaman evin laneti ömür boyu üstünüzde oysa uğurlanmak vardı hayırlı dualar ile layık olduğunuz eksik yıldızlı otelinize ...................................................................sizi kocaman bir evde ağırladık, g i t t i n i z ...................................................................davetli değilsiniz açılış törenimize 6) bizde bıraktığınız iz, nohut oda bakla sofa keder-im-iz onu da öğütürüz yürek değirmenimizde yeni misafir-im-izle... Elif Şebnem Akal |