SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM BABACIĞIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 16 şubat 2007 idi ölümü yakıştıramadımız babamızın aramızdan ayrılışının..sanırdık ki ölümde bizim gibi korkar ve sinerdi ondan..değilmiş meğer..bunlar yanılgı, gerçek olan kimsenin karşı koyamadığı ölümmüş..korksanız ürksenizde bazen öyle ihtiyacınız oluyorki yaslanacağınız ve arkanızda karlı dağ gibi durduğunu sandığınz birinin olmasına..hal bböyleyken unutmak mümkün mü aradan kaç yıl geçerse geçsin..hele hele bir babaysa bu..mümkün mü..allah rahmetinden peygamber şefaatinden esirgemesin demekten başka ne gelir ki elden..
Evet babacığım ; Hala hoş bir seda ölümsüz bir isimsin içimizde Vedalaşmadan gidişinin beşinci yıl dönümü bugün Şubatın her on altısında Gönlümü kaplarda bir hüzün Bir sancı girer yüreğime Bir sancı ki anlatamam kimselere Sonra .. Sonra tarifi imkansız duygular içinde Hala bilemediğim bir yerlerim acır Kabullenmesek, inanmasak da öldüğüne bir türlü Ölüm denen bir gerçek olduğunu İnsan yaşadıkça öğreniyor ne yazık ki Ve ne yazık ki Bir süre sonra Akılda , yürek de kabulleniyor yokluğunu Bir başkası konuyor zamanla yerine Bir dala tutunmak misali Amca dayı da arıyor kişi teselliyi Doldurmuyor ama babacığım Hiç biri doldurmuyor senin yerini Sırf maksat hasıl olsun diye Yani bu yüzden her bayram toplansak da evinde Ve hatta ata yarısı diyerek Anamızı koysak da senin yerine Dolmuyor boşluğun be babacığım Dolmuyor yerin ve yokluğun belli oluyor Yas evi olmasın manasında Gülüp oynasakta güya Babasız sevinçlerimiz hep yarım kalıyor Ve herkesin girmeye korktuğu odan hala boş duruyor Dedim,ya, ne bayramda ne seyranda Yerin bir türlü dolmuyor Sonra zaman mevsimlerle yaşlanıyor Yaz gidiyor , kış geliyor Ve her kar yağışında lapa lapa Hep sen gelirsin aklıma Hani son günlermiş de meğer bilememiştik de, Ölümü konduramamıştık da üzerine Hani " içim yanıyor .." demiştin de “ Ayak değmedik yerden..” kar istemiştin ya Bilirsin yufka yürekliyimdir İkiletmeden gidip getirmiştim bende Verdiğim karı soluk almadan yemiştin ya hani İyimi yapmıştım , kötü mü bilmiyorum hala Ama hiç olmazsa İsteğini yerine getirmenin huzuru var şimdi içimde Biliyorum sevgili babacığım Bu seferki gidiş ne hacca ne Ümre ye Bu seferki gidiş Dönüşü olmayan bir yol misali Çıkışı da olmayan kara toprağa Yani sonuçta her canlının gideceği yere Hani nerde şimdi Sadece sağlığından değil Çoluk çoçuğundan bile aziz bildiğin dünya malı Hani nerde han ve hamamın Sırça köşkün Sarayın Aklına gelir miydi hiç Kutnu kumaş yerine Cebi olmadık bir kefene sarılmak Tonlarca toprak altında bir mezara konmak Evet babacığım Gidişine inanamadık belki amma Geri dönmeyeceğini de biliyoruz artık Biliyoruz amma yine de zor ölümüne inanmak Ne zor şeymiş “ÖLÜM” denen ayrılık Bir zamanlar Babalar ölmez sanırken çocuk aklım Bir gün ki beklenmedik bir anda Hatta hesapsız bir zamanda Günü gelince en sevdiklerinin bile öleceğini Şimdi daha iyi, Yokluğunda daha iyi anladık be babacığım Sadece ben değil , sevdiklerin sevenlerin de anladı KAŞİF KANİ ERTÜRK |
1 Mart 1988 vay be 24 yılı aşkın bir süre geçmiş dünyanın en mükemmel babalarından birinin rahmete gidişinin üzerinden ama acısı ve anısı her aklımıza düştüğünde hala o günkü gibi taze...
değerli şair çok duygulu bir şiirdi.
Babanıza ve canım babama Allah tan rahmet ve mağfiret dilerim.
Mekânları cennet olsun.
Tebrikler.
Selam ve saygı ile...