Hayat
Neden dudaklarıma hep hasret şarkıları takılır ben susarken
İçim ağlarken dudaklarım gülümser Güneşin gölgesine hüzün mü serpmişler Ben mi uzattım duygularımı giyotinlere Benim mi bütün bu bilinmeyişler Keskin hıçkırıklar altında paramparçayım Ellerimi kilometrelerce öteye fırlatıyorum Bekleyişlerim günlere, aylara diziliyor Kaldığım yerdeyim hala Zamanlaşıyorum Ayva çiçeklerine damlamış hasretim Şarkıların ucunda hep biz varız Hadi deseler, hadi deseler Ah! Ah! İnanıyorum yine kavuşamayız Dalgaların üstünde bir şişe Anlamsız bir arayış Hedef yok, pusula yok, harita yok Fırtınaların, kasırgaların hıncı var Suyun üstünde denizin saygı duyduğu sevdalar Yüz yıllık konakta gezinen hayaletler gibi arzu Görünmez hizmetkârların aşk ikramı Geleceğe tutuşturulan belkiler Avuçlardaki ateş Gerçek mi, rüya mı Ve yarın, filizlenmeye hazır da filizlenmez bir türlü Ses var görüntü yok, görüntü var ses yok Hayal bu ya Plansızlığın ortasında çalınan bir avuç zaman Ölçü yok, sınır yok, kota yok Dünü anlamak kolay çünkü dündür Yarın tanıştırılmamış bir esrar Ey hayat! Ne olur çıkarsan torbandaki her şeyi Bilsek, anlasak, görsek neler var |