EMİRDAĞ/SAHİPSİZ MEMLEKETİM
Oyy Emirdağ!
Oyy benim sahipsiz ve yetim memleketim! Senin için derler ki: ’Ulu çınarlar gibi derindedir kökleri. Önce Cırgın’dı adı Sonra Abdülaziz’e izafeten Aziziye oldu.’diye Başlarlar anlatmaya... Kimi yoğurdundan dem vurur: Taş gibi der. Kimi Salı pazarından: Fiyatlar ateş gibi... İyi,hoş,güzel de... Bunca yıldır ne bir fabrika bacası yükselir göklerinde Ne okulların okul Ne de yolların yol gibidir. Bu hâlinle sen Hayırsız oğulları ve hoppa kızları olan Ölmüş bir hovardanın dulu gibisin. Güzelsin,hoşsun,iyisin... Ama ne çare İlk zengin ettiklerin terk edip gitmiş seni Sonra okutup adam ettiklerin. Kimisi İstanbul’a,kimisi Antalya’ya,kimi Eskişehir’e. Hakir gördüklerinse ’yörük’ diye Toplamışlar tası tarağı Göçmüşler Brüksel’e,Berlin’e,Lion’a,St.etienne’e... Ve sen,ellerin koynunda kalakalmışsın böyle Biraz yorgun,biraz küskün,biraz bîçare. Ama dimdik. Genlerinden gelen o mağrur duruşunla, ’Gâvurcu’diyerek tepeden bakmayı da hiç elden bırakmadan Tutunmak için hayata Avrupalı bulutların sürükleyip getireceği Bereketli yedinci ay yağmurlarını beklemedesin... Ve uzak gurbet şehirlerinde Şölenler yapılır senin için. Rakılar içilir şerefine kristâl kadehlerde Güveçler yenir,türküler söylenir. Oysa sen Derin uykulardayken Sisli,soğuk karanlığında gecelerin Uzun Çarşı’da,Konya Caddesi’nde,Mezar Yolu’nda Kırılır kepenkleri dükkânların Sökülür kilitleri... Bilenler bilir hani Hatırlar hatırlayanlar O eski günlerinde Senatörlerin de olurdu Meclis’te Vekillerin de. Yazık ki şimdi sönmüş yıldızlar gibi onlar Bir gün olsun ’ Hâlin nicedir? ’ diye Dönüp de yüzüne bakmamışlar. Yazık ki caddelerinde,sokaklarında Bir iz de bırakmamışlar... Benimse elimden bir şey gelmez. Oturup ağlarım kimsesizliğine. Bir de kahırlı şiirler söylerim senin için. Sonra çıkarım dağlarına haykırırım: Oyy Emirdağ! Oyy benim sahipsiz ve yetim memleketim! Kemiğim,etim! Gücüm,kuvvetim! Hasretim! .. Kaderin niçin kara? Ve niçin Diyarbakır’ı duyduğu kadar Sesini duymuyor ANKARA? ... Oyy Emirdağ! Oyy benim sahipsiz ve yetim memleketim!.. Ahmet KÖKEN |