BAHARA BEŞ KALA
Bereketli günlere gebeydi yarınlar.
Tutunacak dalı kalmayan soğuklar, Sinesine çekilmiş nemli topraklar, Ölü toprağı serpilmişçesine durgun; Yufka yüreğiyle, anne şefkatiyle, Gelecek baharın yolunu bekliyordu. Güneşli günlerin özlemiyle yanıyor, Binlerce tohuma analık yapıyordu. Minik bir tohumun inlemeleri duyuldu, Üzerindeki tonlarca ağırlığın altından. Yavaşça başını kaldırdı, doğruldu yerinden; Bir filiz, bir filiz, bir filiz daha... Onu gören tüm tohumlar birer birer fışkırdı. Görücüye çıkmış kız gibiydi, En güzel elbiselerini giyen dağlar; Göğsünde taşıdığı nadide çiçeklerle, Sevenlerine koşuyordu. Ninem gözlüklerini aşağı indirmiş, Gözlüğünün üzerinden bakıyordu. “Toprak, kadın gibidir,” dedi. İlgi ister, sevgi ister, Sevdi mi tam sever, Ne kadar işlersen, o kadar verir, Okşadıkça un-ufak olur, erir erir... Eğer ki bilirsen işin sırrını; Sen bir istersin, o, on verir. 10.02.2004 |