Bak oğlum, iyi dinle bu nasihatlerimi!
Sonradan pişman olup, dövme dizlerini.

Boş bulunup inanma, söylenen her söze,
Asi olup direnme, anlamadan her yüze.

Henüz hayatın başındasın, baharındasın,
Çok çalış, öğren, boş kalmasın bilgi tasın.

Büyüğünü say, küçüğünü sev,
Doğruluk, dürüstlük sana bir görev.

Geçmişini hep hatırla, hep doğru ol,
Unutma ki en iyi yol, bildiğin yol.

Haram lokma geçmesin boğazından,
Kötü kelam çıkmasın hiç ağzından.

Düşkünü koru, mazlumun ahını alma,
Sakın ihtirasa kapılıp da gaflete dalma.

Dik otur, dik dur ama dik kafalı olma,
Hep akıllı ol, muhannete muhtaç olma.

Bu can sana emanet, kıymetini iyi bil,
İnsana en büyük miras; güler yüz, tatlı dil.

Sağlıklı ol, sağlıklı kal, ağrımasın başın,
Eksik olmasın sofrandan ekmeğin, aşın.

Tasarruf et; bol kazanıp, bol yeme,
Sonra dara düşersin bak, demedi deme!

Dostlarını iyi seç, düşmanını tanı,
Faydasını görürsün gelince zamanı.

Zamanı iyi kullan, değerlendir o anı,
Eyvah! demek kurtarmıyor insanı.

Sen benim tek oğlumsun, bir tanemsin,
Canımsın, kanımsın göz bebeğimsin.

Kardeşlerin sana emanet, sözlerim mirasım,
Biz atadan böyle gördük, helal olsun hakkım.

Hep bugünü düşünme; bugünlerin yarını var,
Güzellik gelir geçer, hafızada kalan namus, ar.

Yarın sende evlenip ele karışacaksın,
Bir lokma ekmek için zamanla yarışacaksın.

Sıcak bir yuvan olsun, huzur burada,
Mutluluğun anahtarı sıcak yuvada.

Kazancın bol, bereketli olsun,
Bir elinden giren diğerinde dursun.

Başını yastığa koyunca o günü bir düşün,
Şükretmek olsun, her zaman ki son işin.

31.03.2003/Ankara