hicranın zincirleriyle hapsedilmiş aşkın hazin sonuÜşüyorum cancağızım İstanbul"a hüzün şarkıları söyleyen bir gecede kış soğuğun ayaza dönüşmesinin verdiği fani bir üşüme hissiyle irkiliyorum gözümün nuru İstanbulum! ellerim buz kesmiş, ıssız bir gecede hicrana mahkum kalple seni yazarak unutuyorum özlemimi............ Tükendim artık biliyor musun Marmara? Tek taraflı bir hicranı omuzlamaktan özlemin yükü altında ezilmekten sesini arayıp sormaktan seni beklemekten her yeni güne belkilerle başlamaktan sadece hıçkırıklarımı Boğaz"ın duymasından yoruldum hicranın zincirleriyle hapsedilmiş bir aşkın yalnızlığında tükendim. Kız kulesi; sabret diye diye erittiğim sabır taşlarını toplamakta bir an ümitsizliğe düşsem Haydarpaşadan gelen tren sesleri ruhumu okşamakta mavi halıda belirlenen gece karası gözlerin gelir kendimi huzur minderinde bulunca güç aldım hicran acıların sabredecek gücüm kalmadı cancağızım özlem tuzu gözyaşlarım buğday tenimi kavurdukça vuslata koşmak gerekiyor mu vefalı? bilemezsin......................................... seni düşündükçe düşlerim; evladına sarılan annenin gösterdiği o kutsal şefkatle başımı göğsüne yaslamakta............................ yiten ümitlerimin ayak seslerini duysan kalbimin atışlarında içine düştüğüm hicranın çaresizliğini sımsıkı sarılıyorum düşlerimin sıcaklığını hissedip boğazıma düğümlenen, içimde yankılanan hıçkırıklarımı özgür bırakıp ağlasam..................... Eminönü; babanın nasırlı elleriyle oğlunun saçlarını okşadığı gibi okşamakta ruhumu........................ sefaletimi bir tabakta sundum şeker tadında firari ruhuma........................... hicran döngüsünün de yüreğime yüreğini koya bilseydin iyi bir Şirin olurdum ya da aşk ile yanmaların ötesine geçmiş bir Leyla olurdum uğrunda gözlerine bakarak gecelerimi şiirlendirmek isterdim sen olunca yanımda üzülmelerin bile bir anlamı olurdu Seni yazmak yerine yaşamak olsaydı kaderimde beni ölüm kederlendirmezdi doya doya yaşardım seni ve o an ölümsüzleşirdi aşk Kaç zamandır yokum kendimde kaç zamandır yoksun. ne ben alışabildim sensizliğe ne tütün kokusu sinmiş odam alışabildi sensizliğe.............. Hayalimde can bulan gülüşünü özledim. kendimde unuttuğum ne varsa bulduğum seni özledim cancağızım özlemlerim işgal edince yüreğimi delice bir istekle neroncavari bir arzuyla hicranı yakmak istedim vazgeçtim daha sonra; eğer ateşe mahkum olursa bu aşk bende yanarım bilmekteyim yanmaların acısını ama senin bu acıyı bilmeni istemiyorum cancağızım sensizliğimde yanmalarımı bilmediğin gibi................... 08/02/2011 gordion |
hatırlamak birlikteliktir vuslattır
Vuslat zaman ve mekandan çıkmaktır
Hiçranla gerçek aşkı bulmaktır.
Vuslat
Tebrikler keyifle okudum
saygılarımla