ÇİÇEGE DÖNMEDEN SEVDAM
bumuydu verdiğin sözler,
ettiğin yeminler. bir yaz yağmuru gibi, çabucak bitecekmiydi böyle. tomurcukken kuruyacak mıydı, çiçeğe dönmeden sevdam. sözde uçurtmalar uçuracaktık, uçsuz buçaksız sevdalara. susma... çıldırtma delirtme insanı, nolur... bir şeyler söyle... boşalmasın gözlerinden yaşların, yüreğime... bırakma ellerimi böyle. oysa sana... verebilmek hevesiyle hazırdı, avuçlarımda sevdam. sanadır hep böyle çaresiz kalmam. sanadır hep yanmam, sana gelince yüreğim, hak ediyorsun bu yıkımları, terk edilmeleri. bu kaçıncı nasihatım, bu kaçıncı söz verişin bana. hani... bağlanmayacaktın seni anlamayana, sana yanmayana. biliyorum... yine demir atacaksın, gecenin yanlızlığına. sürükleyeceksin benide birlikte, olmayan sabahlarına. beni dinle... boş ver... zorlama... bırak gitsin. çıksın hayatımızdan istemiyorsa. ama... bir daha gelip af dilemesin. bilsinki terk edilenler, derin iz bırakır terk eden yüreklerde. yıllar geçsede... Hüseyin Sırrı TALAY 17.12.2010 |