ÇEŞME
Billur gibi suyunun
Şakırdar durur sesi Su tasında taptaze Bir yolcunun busesi. Bin dokuz yüz otuzüç Yazıyor mermerinde; Emekler ziynet olmuş! Çeşmenin her yerinde. Bir zincirle bağlanmış Su tası kolye gibi Gerdanına çeşmenin Ne yakışmış Yarabbi. Solgun mehtap uyuyor; Girerek sinesine! Yorgun bir yolcu gibi Baş koymuş öylesine... Yel vurdukça dallara Gölge karışır suya Uyanıp mehtap birden Son verir bu uykuya. Dost olur gecelere Göz kırparken yıldızlar Şafak vakti selamı Verir şalvarlı kızlar. Doğan günle beraber, Aynı dün gibi başlar! İlk konuklar elbette Ötüşen güzel kuşlar!... Dök güneş ışıkları, Şu dalların üstüne Bir nağme de sen ekle Kuşların türküsüne. Gün erirken olukta Güneş yorgun yıkanır Susuz kalmış yolcuyu Bu çeşme hemen tanır. Su değil sanki akan Cennetten gelen Kevser Kim içerse bu sudan Kalbinde sevgi besler. Süleyman ÜSTÜN |
Çok ama çok beğendim şiirinizi.Ne kadar güzel dile getirmişsiniz.
Yürekten kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.