Masalımızı anlat anneMasalımızı anlat anne, bizi anlat bize… Sevgini, özverilerini, almadan vermeyi öğret bize. Sımsıcak uykuları bizim için nasıl terk ettiğini anlat, Her an her dakika bizi kalbinde nasıl taşıdığını anlat Kanatlarının altından uçtuğumuzda, uzun uzun gökyüzüne bakıp Ellerin açıp sadece mutluluğumuzu istediğini anlat… Ak saçlarınla, ağrılar içinde yürümeyen ayaklarınla, Unutulmuşluğunla kaldığın zaman, yinede hayır dûa ile, Bizleri yâd edip hiç unutamadığını anlat… Sen tektin, biz bir kaç kardeştik, Hepimize kol kanat gerdin. Biz ise, büyük bir umursamazlıkla itişip kapıştık, Sorumluluğu birbirimize attık… Sen ise hayır dedin, acı, acı gülümsedin: Ben kendime bir türlü bakarım, Yeterki siz birbirinizi kırmayın! Emsalin yoktur, sen yıkılmaz dağlar gibisin; Gecelerin ardından doğan şafak gibisin, Ayaklarının altında, cenneti peyler gibisin… Mavi bir sükûn, gök yüzünden göz kırpar,, Her dönemecin de, pırıl pırıl bir hayat parlar… Bağrındaki fidanlar, seninle semaya kalkar. Yinede sessiz ruhun derinliklerde, Biliyorum bizi kucaklıyorsun hayalinde… Her kapı vuruluşun da, ayağa kalkıyorsun geldiler mi ne? Tabi ki işleri çıkmıştır belki de gelirler ertesi güne. Bir tomurcuk gibi bizi tuttuğun ellerinle, Yine de bize dûa ediyorsun yönelmişsin yüce Rabbine Şükran Beşışık |