ZELİL SANCININ MAKAMSIZ KEFARETİ
( Mehtap Altan,Fulyaa, Nar-ı Çiçek, Sera. ve erolkonur ortak çalışmasıdır)
ayyaş bir sancının tetiğini çeker zaman sonrasız yarınlar söker umudun teyelini susadığımın heybesine saklarım makamsız bekleyişin yamalı iniltisini yar! özlemin esniyor hıçkırığımın kör kuyusunda... hasret ırmağını yutkunurken boğazımdaki girdap puslu gözlerimi sûretinin hayaline mıhlarım özlemin gözyaşlarına şemsiyesiz tutunup hüznümün sağanağına bakir sabırlar biriktiririm dokunamadığım göğün maviliğinde gözlerin bembeyaz bulutlar çizdim sensizliğin rengine inat! hasretin gergefinde nar-ı cehennem koşulsuzluğum gölgeni sarsam göğe yerinden oynar kainat yokluğun karanlığın köhneliğini çalarken gözlerime katilim olur kahrıma düşen zelil sancım üstü çıplak sözleri düşürür ağına efkârım vuslat zehirler kanımı üç beş voltalarında çok şey sandıklarımın hiçliğinde kaybolurum! gözlerimde puslu renkler aynalar kırılgan durur derin derin çekerim yalnızlığı ciğerime saçlarımı gözlerinden gelen fırtına savurur sessiz sedasız dokunur hasretten donmuş derime şimdi bütün günler perşembe öncesi bütün saatler onikiyi sensiz geçiyor ve… bütün mevsimler zemheri dilimde ismin elimde cismin gözlerim geride yokluğunda serenatlar yakarken ayrılık ritmine kırılgan tenime nihavent şarkılar sürme vakti susup da tüm ayrılıkları alnından vurma vakti... ebedi sessizliğin koynuna bıraktım terini alnına süren yazgımı artık suskunun dergâhına sızma anı… sevdanın harına karlar ekenim s/aklımdaki kayıp arzularımı sunayım ruhuna gözlerime uzanıp yakala nefesinle hadi !.. |
"tüm ayrılıkları alnından vurma vakti" bayıldım buna. Ayrılık olmasın dilerim,
selamlarla