BİZ ANLAMASAK DA !Çivisi yerinden çıkmış dünyayı, Çarkını çevirip döndüren anlar. Yanıyor garibin köhne sarayı, Su döküp yangını söndüren anlar. Sokağa bıraktın işçi memuru, Gösterdin vermedin ballı hamuru, Kırk suyla yıkasan çıkmaz çamuru, Sana fırsat sunup yön veren anlar. Nasıl da denizde gemi yürüttün. Kümesinde ucuz mısır öğüttün. Dinimi bir parça beze döndürttün. Yurdu parçalara böl diyen anlar. Soyarsın milleti sanırsın kazdır. Milletin çaldığı tek telli sazdır. ABEDE düdüğü evrensel cazdır. Seni çoban tutup güttüren anlar. Sanma ki görünmez bu yolun sonu. Olursun divanda sorguya konu. Kurtarmaz o zaman fukara fonu. Seni sorgulayıp hükmeden anlar. Devrandan geçerek saptığın yolu, Vermeyip hakkını yediğin kulu, Parası olmayan fakiri dulu, Ahrette hesabı son gören anlar. |
Fakirlerin hakkını tıka-basa yiyenler
Oyumuzu almak için yarıştılar Atam…
Dün Cumhuriyet’im çok yaşa diyenler
Yıkmak için birbiriyle yarıştılar Atam…
Devleti soyanlar köşe bucak saklandı,
Sonradan Yüce Divanda hepsi aklandı,
Teröristler Meclise kadar girip saklandı
Korumak için birbiriyle yarıştılar Atam…
Karanlık bir yolun ardından gittiler,
Mısırımızı bile dışarıdan ithal ettiler,
Sahillerimize yabancı siteler diktiler
Satmak için birbiriyle yarıştılar Atam…
Yalancının kimse dinlemez sözünü,
Nutkunu okumayan bilemez özünü,
SAVCI budaktan sakınmaz ki gözünü
Susturmak için birbiriyle yarıştılar Atam...
Sevgili dost yürek, şiiriniz her şeyi çok güzel anlatıyor. Bize yorum yapma payı bile bırakmamışsınız ama affınıza sığnarak bir kaç dörtlük de ben ekledim. Hani hep diyorum ya; Yazsak, biz suçlu oluyoruz, sussak; Günül razı değil...