MONA LİSA
Mona lisa tek başına bir kadın, kapı aralığında,
Gidenlerden arda kalan çiçekler , Bahara kaç mevsim kaldı bilinmez, Su, yoksa çiçekler ölecekler, Bencil ressamın çirkin renklerinde, Güzelliğin fotoğrafa akisinden mahrum, Ve onca vazgeçilmişlik hayatta, İstedikleri küpe sandılar birde , Yanıldılar mal mülk Lisa’nın neyine, Yalnız kalmış bir bayana, Acı verirdi yan yana duran bir çift küpe, Elleri böğründe kadın gülerse ne diye, Sığmayan bir hüzün demek ki kareye, Eşiğin biraz ötesinde duran, Prangalar ayaklarında, karşında yaşlı adam, Hani mecnun çöllerde mi o hikaye, Sevgiye aç yüreği, ayaklarından ötede, Kapılar geride kaldı kapandı her perde, Zincirmiş kader ardın sıra ayaklarında, Peder bu ara yok mu yine para mara? Değil mi gencecik bir fidan, buluğ çağında? Mutluluklar dilerim diye fısıldadı biri kulağa, Yalpaladı hüzün durdu nizama, Genç yaşında gül kokulu mona lisa, Minik bebeğini kokladı ellerinde, Cansuyu demek Allahtan bu hediye, Gözlerim boşlukta büyür bir siyah nokta, Geldi ayrılık yine yeniden dayandı kapına, Bilmem kanamışmıdır ruhu caddelerce, yanağında bir tebessüm gördüm bu gece, Mona lisa mı bakışım, aynada, Bebeğim ellerimde son mutluluğuyla, Ya bir çerçeve yahut da resim, Hayali olmadan mutluluğu çizin, Mona lisa olsun dediler güzelliğe isim, Evlerimde minik eller yerine asılı bir hüzün, Mona lisa benim bebeğime son sözüm. |