DUR BİR DAKİKA
Dur sevgilim!
Girmişsin bir yola, Gidiyorsun kâkülünün gölgesinde. Yol bozuk kem gözler bekler seni ötede. Hem de nöbetleşe nöbetleşe. Zamanı durdurmak için mi hızlanıyorsun. Amacın ne Nirvana’ya mı ulaşmak istiyorsun. Kurdun içindeki biyolojik saati. Görmedin bile senin yoluna serdiğim, Kadife yumuşaklığındaki Sadakatimi. Anlaşıldı sana dokunmak yasak. Dur durak bilmeden gittiğin yol, Seni bir gün gerçeğe ulaştırır. Ama seni de türlü türlü bahtsızlıklarla karşılaştırır. Ve sonrasında bana ulaştırır. Tıpkı karaya vurmuş bir balık gibi, Alık alık bakarsın. Ve ben giderken yüreğimde açtığın, O delikten bakarım sana, Manasızca. Bilemem o an sana ne desem. Kendimi senin için ikna edemem. Belki bir vakit böyle geçer, Ve o gün geldiğinde, Zaman denen ilaç, Yüreğimdeki o koca deliği kapatır. Zamanla belki yine senin için sevgi biriktiririm, Yüreğimde. Ama sevgilim ben uzun süre yüzüne bakamam. Hep içime içime bakarım gönül penceremden. Sen bendeki seni tamir etmiş misin? Diye düşünürüm ben. İşte o zaman seni affederim. Affetmek büyüklüktür desem, Yüreğime bunu hemen kabul ettiremem. Onun için ben senden müsaade istesem. Çünkü emir büyük yerden. Nerden mi? Ta yüreğimin derinliklerinden… Orhan OYANIK 24.01.2011 ÇAN |
sevgiler selamlar.....................