Sümen Altı
Ömrümde rastlamadım daha böyle düzene,
Yalan başa oturmuş gerçekler sümen altı. Bin bir derdi ard arda kadınına, kızana, Salan başa oturmuş savunan sümen altı. Bakıp yalan söylerler gözlerimin içine, Namus emanet olmuş sokakların piçine, Peki, sorarım size garibanın suçu ne? Talan başa oturmuş namuslu sümen altı. Başka sözden beslenen kırık dökük sazlar var, Kaba softa kılıklı on beşinde kızlar var, Riya, kibir hortlamış bukalemun yüzler var, Yılan başa oturmuş kartallar sümen altı. Edepsizlik başköşe, haram yenmez tavından, Daha yenice çıktık yiğitlerin avından, Bize bizi öğreten insanlık sınavından, Kalan başa oturmuş, geçenler sümen altı. El açıp da göklere ettik bin türlü dua, Işık bekledik durduk geldi zifiri şua, Analardan, bacıdan yıllar yılı beddua, Alan başa oturmuş merhamet sümen altı. Riya, kibir kol gezer,”helal” ‘’varol’’ “ yaşa’’ da Elem, keder, dert gizli şeytan saklı şişede, İnsan gibi konuşan şöyle dursun köşede, Ulan başa oturmuş nezaket sümen altı. Bin kişi etek öper, birinin komutuyla Taklacılar geçiyor o malum amutuyla, Güpe gündüz caddede deveyi hamutuyla, Çalan başa oturmuş çalmayan sümen altı. 23.01.2011 Kütahya |