TÖREŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BASINDAN …
1-İki kardeş, töre uğruna kız kardeşlerini İstanbul’da yol ortasında vurdu. Kadın yaralandı ama ölmedi. 13 saat sonra bu kez hastane odasını basıp, canını aldılar. 2-Bir baba kaçırılarak tecavüze uğrayan kızını kabloyla boğarak öldürdü. Cinayet, babanın genç kızın kaybolduğunu polise bildirilmesiyle ortaya çıktı. 3-Akrabaları, Havva’ya tecavüz etti, duyulmasın diye intihara zorladı, daha sonra ahırda asıp öldürdü 4-Diyarbakır’da 2 ay önce toprağa gömülü bulunan genç kızın “töre” nedeniyle ağabeyi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. 5-Kaçarak evlenen ablasını bıçaklayarak öldürdü. 6-Başından tek kurşunla vurulan kadının babası, kardeşi ve eşi gözaltında. BİTMEZ… Töre ve kan davası adına acımasızca alınan canlar.. Allah’ın verdiği canı bir başkası nasıl alabilir? Namus uğruna kaç ocak söndürüldü? Beşikteki bebeği bile acımasızca katleden bu zihniyeti şiddetli kınıyorum. İbret olması bakımından kaleme aldığım bu şiirim umarım birilerinin kulağına küpe olur. Son bulsun artık töre uğruna işlenen katliamlar. Neyi paylaşamıyoruz? İnsanca yaşamak varken... Yedisinde söz kestiler, On çuval şeker, Yirmi sarı liraya, Onbeşlik Ayşa kızı, Yetmişlik Cello Ağa’ya peşkeş çektiler... Davul dengi dengine vurur mu diye, Sormadılar hiç... Cello Ağa ihtiyar, Cello Ağa yorgun, Ayşa kız, gösterişli, Ayşa kız solgun... Gönül bu, hiç durur mu yerinde, Ansızın uçtu, kuş misali, Kondu Çavuşların Memiş’e... Ayşa kız mahkum, Ayşa kız dertli, Acılar azalmalı, Acılar son bulmalı, Gönül, bir an önce sevdiğine kavuşmalı... Ayşa kız kararını verdi, kaçacaktı, Onun da mutlu bir yuvası olacaktı, Haber saldı Çavuşların Memiş’e, Birlikte kaçtılar, çok uzak yerlere... Acı haber tez zamanda duyuldu, Aile meclisinin fermanına uyuldu, Karar kesindi: Her ikisinin de sonu; ölümdü... Ayşa kızın ağabeyleri öfkeli, Ayşa kızın ağabeyleri sert... İlk gördükleri yerde, Vuracaklardı besbelli... Günler ayları…. Aylar yılları kovaladı, Çavuş’ların Memiş kaçtı, Namus avcıları kovaladı... Ayşa kız hamile, Ayşa kız iki canlı.. Olacaktı onların da bebeleri, Gülecekti hep birlikte yüzleri... Ayşa kız mutlu, Ayşa kız yarından umutlu, Oysa, çok çabuk bitecekti hayalleri... Bir sabah aniden evi bastılar, Çavuş’ların Memiş’i yağlı urganla, Ayşa kızın gözleri önünde, Sorgusuz sualsiz, Evin tavanına astılar... Ayşa kız yalvarmakta, Ayşa kız çırpınmakta, Aman diledi, af diledi ağabeylerinden, Sonuç nafile... Dinlemediler, konuşturmadılar, Hükmü hemen infaz ettiler, Gücü yetmedi, nefesi yetmedi Ayşa kızın, Yağlı urgan boynuna dolandı, Can çekişti, Can verdi Ayşa kız... Bebeleri de... Allah’ım, nasıl bir zulümdür bu, Töre uğruna işlenen, Bilmem kaçıncı katliamdır bu... Analar, babalar, Ağalar, paşalar… Helali haram, Haramı helal bildiniz. Sorarım size, Töre uğruna, Ayşa kızları bir kalemde, Hangi hakla sildiniz! Hiç mi Allah’tan korkmaz, Kuldan utanmazsınız ! Vecdi Murat Soydan (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 11/05/2004- Eskişehir-Beylikova |